Bela - Sally Green Kitap Yorumu

By Kitapların Senfonisi (Büşra) - Haziran 22, 2014

TANITIM
Kitabın adı: Bela
Özgün adı: Half Bad
Yazar: Sally Green
Seri: Half Life, #1
Çeviren: Taylan Taftaf
Sayfa sayısı: 391
Türü: Fantastik
Yayın evi: Dex Yayınları

Sen bir cadısın, yarı Ak, yarı Kara. 
Okuyamıyor, yazamıyorsun ama iyileşiyorsun hızla. 
Karanlık çökünce kapalı bir yerde kalırsan hasta oluyorsun. 
Annalise'e çok âşıksın ama Ak Cadılardan nefret ediyorsun. 
On dört yaşından beri bir kafesin içinde tutsaksın. 
Kaçmalı ve o korkunç, katil babanı bulmalısın. 
Bunu başarmalısın, on yedinci yaş gününden önce hem de. 
Çünkü sen yok edilmesi gereken bir Bela'sın.

YORUM
Finaller dolayısıyla kitabın bitmesi de zaman aldı maalesef. Sonunda okul bitti de rahatladım. Bol kitaplı günler beni bekler...

Bela'yı büyük bir heyecanla okumaya başladım. Başları da epey heyecan vericiydi ama aynı heyecanı kitabın 'gelişme' kısmında sürdürememiş maalesef yazar. Orta kısmı çok ağırdan almış, olayları çok yavaş ilerletmiş. Hatta Nathan'ın (baş karakterin adı Nathan Byrn bu arada) esir alındığı zamanlarda yaptıklarını tekrar tekrar anlatmış ki oraları okurken biraz sıkıldım bile.

Kitabın konusu çok ilgi çekiciydi zaten, genel anlamda yine de merakla bitirdim kitabı ki devamını mutlaka okuyacağım.

Bela'nın içeriğinden biraz bahsedecek olursam, Nathan Byrn yarı Ak, yarı Kara. Yani annesi Ak cadı, babası Kara cadı. Babası tüm Avcı Ak cadılar tarafından aranıyor.

Nathan, bir süre okula gitmeye başlıyor. Bu sırada Annalise'e aşık oluyor ama Annalise Ak cadı ve onunla görüşmeleri dahi yasak.

Cadılar 17 yaşına geldiğinde doğum günlerinde 'üç armağan' denilen hediyelerini (aileleri tarafından) alıyorlar, eğer alamazlarsa ölüyorlar. Nathan bir kaç yıl boyunca esir altına alınıyor. Bir şekilde buradan kaçmayı da başarıyor ama 17 yaşına basmasına az bir zaman var ve babasını bulması gerek. Ya da başka bir yoldan 'üç armağan'ını alması gerek.

Bu arada Nathan'a yardımcı olan Gabriel isimli karakteri -neredeyse- kitabın sonuna kadar erkek sanmıştım. Siz de öyle sanmayın aklınızda bulunsun. :D Favori karakterim de kesinlikle Gabriel bu arada.

Yazımı sonlandırmadan belirteyim, eksik yanları olmasına rağmen gerçekten çok güzeldi. Tavsiye ederim!
PUAN


ALINTILAR
Püf noktası, aldırmamaktı. Acıya aldırmamak. Hiç bir şeye aldırmamak.

"Kimse böyle bir bebek istemiyordu. Anne doğumdan sonra tek bir kart almıştı ama üzerinde "Tebrikler" yazmıyordu."
Sessizlik.
"Ne yazdığını öğrenmek istiyor musun?"
Başımı iki yana salladım.
"Kartta 'Öldür onu,' yazıyordu."

Sırtımı duvara dayayarak yere çöktüm. Dört taş duvar, bir kapı, zincir ve ben.
Ama kısa bir süre sonra korku da bize katıldı.

  • Share:

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0 Yorum